Blog

TARÎH İÇİNDE TEKRİS OLAN KADINLAR

in Celil LAYİKTEZ Yazıları

Masonluk tarihinde zaman za­man kadın masonlardan söz edilir. Bunların çoğu sahte masallardır; ara­larından, gerçek olma ihtimali yüksek olan birkaçına bakalım:

Muntazam bir locada bir kadının mason olması mümkün değildir. Skrüteni yapılmış, tekris öncesi gere­ğince hazırlanmış, Geçiş ve Yükseliş törenleri yerine getirilmiş, yemin et­miş ve yemin metnini imzalamış bir kadın gene mason değildir, zira tüm bu işlemler gayri muntazam olurdu ve gayri muntazam tekristen geçmiş biri mason hüviyetini kazanamaz. Eski Mükellefiyetlerin üçüncüsü şöyledir: “Locaya üye kabul edilenler iyi şöhret­li ve namuslu, özgür doğmuş, olgun ve uygun yaşta erkekler olmalıdır. Ba­ğımlı kişiler (serfler), kadınlar, ahlâksız ve skandallara karışmış er­kekler mason olamaz”.

Herşeye rağmen tekris edilmiş kadınlardan söz edildiğine göre, bu masalları inceleyelim.

En iyi bilineni İrlandah Elizabeth St. Ledger’in hikâyesidir.

Operatiflikten Spekülatif Mason­luğa geçiş döneminde var olan yaygın bir uygulamaya göre, l.ci Kilmayden Baronu ve DonerailleVikontu, Arthur St. Ledger, oğulları ve birkaç yakın dostu ile birlikte aile malikânesi Done- raille Court’da (Cork, İrlanda) bir loca­yı yürütüyor ve merasimlerini icra ediyordu. 1710 yılında Elizabeth 17 yaşma vardığında, malikânede tamir işleri sürüyordu ve bu arada locanın toplandığı oda ile kütüphane arasında kalan duvar yıkılıp yerine yenisi yapı­lacaktı.

Bir gün, öğleden sonra, Bayan St. Ledger kütüphanede bir kitap arar ken, içeriden gelen sesler duymuş ve merak ederek dinlemeye başlamış. Söylenenleri daha iyi anlamak için gevşek bir tuğlayı duvardan almış ve böylece olanları yakından izleyebil­miş. Merasimin belli bir yerinde içini korku bürümüş ve gördükleri ile duy­duklarını ölünceye kadar kendine sak­lamak üzere kaçmaya yeltenmiş, an­cak, locanın koruyucusu olan babası­nın uşağı yolunu kesince daha da korkmuş ve bir çığlık atarak düşüp ba­yılmış.

Koruyucu Üs. Muh.i çağırmış, kendine gelen genç kız da olanları an­latmış. Loca toplanmış ve Kardeşler tek çıkar yol olarak kızın da tekris edil­mesinde anlaşmışlar. Elizabeth tekris edilmiş sonra da Kalfalığa terfi ettiril­miş. O tarihte 3 cü derece henüz uygu­lanmıyordu.

Bu hikâyenin gerçek olma ihtima­lini güçlendiren birçok delil vardır. Miss St. Ledger’in Masonik regalyala- rını kuşanmış olarak bir portresi mev­cuttur ve portrede gözüken iki biju dan biri St. Ledger ailesince, diğeri de 1 sayılı Cork Locasında saklanmakta­dır. 18. ci y.y.m başlarından kalan el yazmalarında, Elizabeth St. Ledger’in locasında Üstad-ı Muhteremlik yaptı­ğı ve merasim günlerinde, regalyaları- nı kuşanmış

olarak ve at sırtında ma­sonların başında yürüdüğünden söz edilmektedir.

Elizabeth St. Ledger’in locası teş­his edilmemiş olmakla beraber, ilk Bü­yük Locanm kuruluşunun öncesi yay­gın ve dağınık uygulamayla böyle bir locanın varlığı fevkalede mümkün­dür. Babası Londrada tekris edildik­ten sonra memleketine dönünce, ya­kın çevresini de mason yaparak Spe­külatif San’atı onlarla birlikte icra et­miş olabilir.

1833 doğumlu Hadek Barkoczy Kontesi Helena’mn da Macaristan Grand Orient’mdan beratını almış Eg- yenloseg Locasında tekris edildiğine dair şüphemiz yoktur. Ailesinin sağ kalan son miraçısı olan Kontes hakkın­da Macar mahkemeleri, ailenin erkek evlâdıymış gibi, tüm hakların mirasçı­sı olduğunu karara bağladı. Mirasın bir parçası olan kütüphanede önemli boyutlarda bir masonik kitap koleksi­yonu vardı. Kontes ilgiyle hepsini okuduktan sonra mahkeme kararma dayanarak müracaat ettiği Locada 1875 yılında tekris edildi. Ancak Ma­caristan Grand Orient! olaya hemen müdahale ederek Kontesi ve Locanm Üs. Muh.i ile görevlilerini gayri mun­tazam ilân etti. Grand Orient’m kararı şöyleydi:

“1. Grand Orient, yasalara aykırı­lığı nedeniyle, Kontes Hadik Bar- koczy’nin tekrisini geçersiz kabul ede­rek, kendisinin jürisdiksiyonlarma bağlı herhangi bir locaya alınmasını yasaklamakta olup bu yasağa uyma­yan locaları localar listesinden silece­ğini ilân eder ve tüm Büyük Locaların da bu karara uygun hareket etmelerini talep eder.

“2. Kontesin elindeki geçersiz dip­lomayı on gün içinde teslim etmesi is­tenmektedir. Aksi takdirde, herhangi bir locada bu sertifika ibraz edildiğin­de derhal el konacaktır.”

Yukarıda anlatılanların dışında, dolaplarda, kapı aralarında, perde ge­rilerinde, duvardaki deliklerden, v.s., merasimleri izleyip Mss St. Ledger gi­bi tekris edilen veya edilmesi red edi­len birçok kadının kanıtlanmamış hikâyeleri vardır. Bunların dışmda, er­kek kıyafetinde dolaşan erkeksi ka­dınların tekris edilmiş oldukları da vâkidir. Bu türün en önemlisi Chevali­er d’Eon’dur.

Chevalier d’Eon için tüm dünya bir sahne, o da baş aktörüydü. 40 yıl süreyle İngiltere ve Kıt’a Avrupası bu kişinin cinsiyetini tartıştı.

Charles Genevieve Louis Andre Thimothee d’Eon de Beaumont: Hür mason; Kral ve prenslerin sırdaşı; hü­nerli süvari; zırhlı ağır süvari Dragon­ların dinamik komutanı; savaş kahra­manı; James Bond tipi gizli ajan; yalnız Fransa Kralına hesap vermekle yü­kümlü en üst düzeyde diplomat; İngil­tere ve Avrupa’da kimsenin kılıcına meydan okuyamadığı hızlı silâhşor; filozof; tarihçi; hukuk ve lisan uzmanı; ünlü yazar d’Eon’un kabiliyetleri ile başarılarının tümünü saymak müm­kün gözükmüyor.

Oysa, efsaneye göre, d’Eon aynı zamanda nefis bir kadındı, Rusya’da İmparatoriçe Elizabeth’in sarayında bir Mata Hari idi ve herkesçe kadın olarak kabul ediliyordu.

Kısaca, d’Eon ömrünün 49 yılını erkek, 33 yılını da kadın olarak geçir­mişti. 1728’de doğan d’Eon, çok iyi bir eğitim gördü. Fransa’nın 18 ci yüzyılı,

Kral 16 cı Louis, ansiklopedistleri, ya­zarları ve Voltaire’i ile olağan üstü bir devirdi. Bu ince hatlı, kısa boylu, yu­muşak sesli efemine genç, aile dostları vasıtasıyla, Paris’de çok iyi bir konu­ma getirildi.Kılıcmm korkusundan bu cılız efemine gence hiçkimse karşı ge- lemiyordu. Yazdıklan ile Kralın gözü­ne girmişti. Fransa’nın İngiltere’ye karşı Rusya’nın desteğine ihtiyacı var­dı ve 16 cı Louis d’Eon’u 1755 yılında, Büyük Petro’nun kızı, Çariçe Eliza- bet’in sarayına gizli görevle yolladı. D’Eon, Elizabet’in yanma girebilmek için kadın kılığına girdi, hatları da za­ten buna müsaitti. Görev başarı ile so­nuçlandı. 1760 yılma kadar Rusya’da kalan Mademoiselle Lia de Beaumont, mürebbisi Şövalye Douglas Macken- zie’nin refakatinde, Çariçe üzerinde fevkalâde olumlu bir etki yarattı ve bunun sonucunda, Fransa ile kesik olan diplomatik münasebetler yeni­den kuruldu. Fransa’ya zaferle dönen d’Eon, bu kez, benzerliği izah etmek üzere, Mile Lia de Beaumont’un erkek kardeşi olarak Rusya’ya giden Fransız diplomatik heyetinin başında resmi görüşmeleri yürüttü. Bundan sonra d’Eon’u, 7 Yıl Harbinde, Dra­gonların başında, zaferden zafere ko­şan bir komutan olarak görüyoruz.

İngiltere ile harp biterek sulh mü­zakereleri başlayınca, gizli müzakere­leri yürütmek üzere d’Eon bu kez Londra’ya yollandı.

D’Eon Londra’da, Mayıs 1768’de “Crown and Anchor” meyhanesinde toplanan 376 No.lu “Lodge of Immor­tality” de tekris oldu ve 1769 -1770 de 2 ci Nâ. olarak görev yaptı. Locanın is­mi bazı dokümanlarda “Crown and Anchor” olarak da geçmektedir. Muh­temelen gizli görevi nedeniyle, d’Eon zaman zaman kadın kıyafetinde, ka­dınların arasında bilgi toplamaya çalı­şıyordu. Düşmanları olayın farkına vardılar ve gerçekten kadın olduğu dedikodusu her yana yayıldı, hatta, d’Eon’un cinsiyeti milli mesele oldu, müşterek bahis tezgâhları kuruldu, davalar açıldı. Birgün halk galeyana gelerek d’Eon’un peşine düşünce, an­cak, Modernlerin 1762-1764 arası Bü­yük Üstatları Lord Ferrers’in malikânesine sığınarak kurtulabildi.

1777’de, olay dava konusu olunca, İngiliz Mahkemesi d’Eon’un kadın ol­duğu kararma vardı ve bu tarihten iti­baren d’Eon’un Hürmasonlukla olan ilişkisi kesildi.

D’Eon’un Modernlerin bir loca­sında tekris edilmiş olması üzerine, Ancients’ler (Eskiler Bü. Locası) bunu Modernlerin dikkatsizliğinin, kural­ları ihlal edişlerinin bir delili olarak ilan ettiler. Hatta, Lawrence Dermott “Ahiman Razon”u 1778 yılında tekrar elden geçirdiğinde Modern’lerin ka­

dınlan da tekris ederek kuralları çine- diklerine değindi.

D’Eon özel yaşamında pek tutum­lu sayılmazdı ve zaman zaman mali sıkıntı içine düştüğü olur, hizmetleri­ne karşılık Kraldan para isterdi. Yaz­ma kapasitesi sınırsızdı ve masasında 12-15 saat sürekli çalıştığı olurdu. Devrinin her önemli kişisiyle, nere­deyse her konuda, yoğun ve yer yer iğ­neleyici bir muhaberatı vardı ve zen­gin bir arşiv oluşturmuştu.

15 ci Louis ölmüş, 16 cı Louis tahta çıkmış ve d’Eon’un gelirini kesmişti. D’Eon arşivini halka açmakla tehdit edince, 16 cı Louis, dokümanların tü­münü teslim etmek, Fransa’ya kadın olarak dönmek ve öyle kalmak şartı ile kendisine tekrar maaş bağladı ve 1777’de Fransa’ya dönen d’Eon, Jean­ne d’Arc’mış gibi karşılanarak bir ara davetlerin vazgeçilmez kadını haline geldi, sonra da Bourgogne’da Tonner- re aile malikânesine çekilerek saygın yaşlı bir kadm gibi yaşamağa başladı. Amerikan İhtilali günlerinde Lafayet- te’le birlikte Amerika’ya savaşmak üzere gitmek istemişse de, Fransız hü­kümeti bunu engelledi. Bunun üzeri­ne d’Eon 1785 de Londa’ya gitti ve bir daha Fransaya dönmedi. Mille d’Eon parasız kalınca bir küçük tiyatro top­luluğu kurarak İngiltere sahnelerinde boy gösterdi; bu arada kılıçta herkese meydan okuyan bu 60’lık kadm, para karşılığında iddial ı erkekleri yene­rek gelirine katkıda bulunmasını bil­di.

D’Eon ömrünün sonunda Mary Cole isimli bir kadınla yaşadı.

21 Mayıs 1810’da, D’Eon 82 yaşın­da ölünce, doktor raporu üzerine, er­kek olarak gömüldü.

“Women Freemasons”, Michael Perry – Amerika Kanada Bü. L. 30. yıl kitabı

” The Strange Destiny of the Chevalier d’Eon”, William E. Parker Phoenix Araştırma Locası,

Celil Layiktez

Kaynak: Tesviye Dergisi Sayı 8

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *