Sorular Yanıtlar – Sayı 64
Atatürkçü olduğunuzu, laiklik ve demokrasiye inandığınızı iddia ediyorsunuz. Cumhuriyet Bayramında Anıt Kabir’de boy göstermekten başka ne yapıyorsunuz?
İstanbul, Ankara ve İzmir’de Atatürk, İnkılaplar, demokrasi, laiklik, insan haklan gibi konularda paneller organize ediyor, yaklaşık 1000 üniversite öğrencisine karşılıksız burs veriyoruz. Hemşirelerimizin kurduğu Beyaz Eldiven Derneği kursiyerlerimizle ayda bir çaylı toplantılar düzenliyor. Bu toplantılarda genel kültür ve Cumhuriyet ilkeleri konulannda karşılıklı sohbetler yapılıyor, konserler, müze gezileri tertip ediliyor, öğrencilerin becerileri sergileniyor, aynca öğrencilerin sağlık, ders gibi özel ihtiyaçlan karşılanıyor.
Politikacı kardeşlerimiz, Masonluğun öğretileri yönünde muhtelif partilerde politika yapıyorlar, gazeteci kardeşlerimiz kamuoyu oluşturuyorlar, profesör kardeşlerimiz öğrencilerine doğru yolu gösteriyorlar, fakat Masonluk müessese olarak politika yapmıyor, politikaya doğrudan müdahil olmuyor.
Öğrencilere verdiğiniz bursların karşılığında onlardan ne bekliyorsunuz? Bu bir nevi misyonerlik midir? Onları ilerde Mason yapmayı mı düşünüyorsunuz?
Bazı öğrenciler kendilerine neden yardım ettiğimizi, karşılığında ne beklediğimizi sordular, bu arada bazı vakıflardan burs aldıklarında, mutlaka belirli bir yönde kendilerinden tavizler istendiğini söylediler.
Verdiğimiz tek bir cevap var: İlerici, demokrat, laik, çalışkan, kültürlü, düşünen, sorgulayan, yani Atatürkçü bir gençliğin yetişmesi için elimizden gelen katkıyı yapmaya çalışıyoruz. Gerçekten başka bir arzumuz yok. Bu gençlerin arasında kızlar da var. Kızlar zaten mason olamazlar. Erkeklere gelince, ileride, kendi hayatlarını kazanır duruma gelince, eğer müracaat ederlerse ve haklarında yapılacak tahkikat olumlu çıkarsa, her hangi iyi niyetli bir vatandaş gibi Mason olabileceklerdir. Bir ayrıcalıkları olamaz. Misyonerlik yapmıyoruz.
Loca ve üye sayınız nedir?
Federatif bir yapıda yaklaşık 200 loca ve 14000 üye.
Türkiye’dehangi illerde Mason Locaları var?
İstanbul (Beyoğlu, Yakacık, Koşuyo- lu, Bursa); İzmir (Alsancak, Bodrum, Fethiye, Karşıyaka, Kuşadası, Marmaris); Ankara (Adana, Antalya, Eskişehir) .
Neden dışa açılma ihtiyacını duydunuz?
Anglo – Sakson ülkelerinde Masonluk hiç bir zaman gizlenmemiştir, Katolik Kilisesi’nin Masonluk üzerindeki aforozu kalktıktan sonra, Latin Avrupa ülkelerinde de Masonlar saklanma ihtiyacını artık duymaz oldular. Türkiye’de demokrasiye karşı olan çeşitli grupların Masonluk aleyhindeki söylemleri ise sürüyordu.
24 Aralık 1995 seçimleri öncesi, Sabah, Takvim, Ateş ve Milli Gaze- te’de Sn. Mesut Yılmaz’m Mason olduğu yönünde haber ve resimler yayınlandı. Maksat Yılmaz’ı yıpratmak, partisinin oy potansiyelini düşürmekti. Resmin fotomontaj olduğu mahkemede kanıtlandı ve Yılmaz tazminat davasını kazandı. Dolaylı olarak, mahkemede Mason sözcüğünün hakaret anlamında kullanıldığı tescil edilmişti. Kamuoyunu aydınlatmak, Masonluğun gerçek yüzünü açıklamanın zamanı gelmişti. Kaldı ki Batı Avrupa ve Anglo – Sakson ülkeleri televizyon programlarında Masonluk konusu sıklıkla işleniyordu. İlk önce bir paralı ilânla Türk kamuoyuna Masonluk anlatıldı, sonraları da Türkiye Büyük Locası’nın 90. yıldönümü vesile edilerek sergiler ve basın toplantıları tertip edildi.
Diğer sivil toplum örgütleri ile ilişkileriniz nedir?
Hürmasonluk aktif bir sivil toplum örgütü değildir. Her hangi bir dava için pankartlar taşıyarak yollara dökülmez, eylem yapmaz. Ancak, Masonlar sivil toplum örgütlerinin üyesi olabilirler ve o sıfatlanyla, Masonluğun dışında bu eylemleri organize edebilirler veya katılabilirler.
AK Partili Beyoğlu Belediye yönetimi ile ilişkileriniz nasıldır?
İstanbul’da hem bağlı olduğumuz Beyoğlu Belediye Başkanlığı ile hem de Büyükşehir Belediye Başkanı ile karşılıklı anlayış içinde, saygılı bir münasebetimiz var. Kendilerine nezaket ve protokol ziyareti yaptığımızda diyalogumuz mükemmel bir şekilde gelişti, balo davetlerimize ve resepsiyon- lanmıza katıldılar.
Yayınlarınız neden dışarıda satılmıyor?
Kardeşlerimizin Masonluk hakkında yazdıklan kitaplar dışarıda satılabiliyor. Dergilerimiz ise abone olanlara verilmekte. Dergi içeriği masonik ve felsefî konular Mason olmayanı fazla ilgilendirmez. Matbaaların yasal mecburiyeti olarak, dergilerimiz gerekli resmî kütüphane v.s. kuruluşlara verilmekte, sahaflar çarşılannda da eski sayılar bulunabilmektedir. Mimar Sinan adında mason tarihi ve felsefi araştırma dergimiz 1967’den beri yılda 4 sayı olarak yayınlanmakta, Tesviye adındaki masonik magazin, Büyük Locamızın güncel icraatı hakkında, Dünya Masonluğundan, Kardeşlerden, Localardan resimli haberleri, kısa arşiv çalışmalarını, eğlendirici masonik mizah ve karikatür sayfala- nnı içermekte, finansmanı için de reklam kabul etmektedir. Dağıtımları ekonomik olmayacağı için bu dergiler dışarıda satılmamakla birlikte, konmuş herhangi bir tahdit de yoktur, müracaat edene verilebilirler.
Birleşmiş Milletler, UNESCO, NATO, IMF, Uluslararası Adalet Divanı gibi organizasyonlara Masonların katılımı ve etkisi nedir?
NATO ile IMF askerî ve İktisadî teşekküllerdir. Kuruluşlannda Masonlar da bulunmuş olabilir. Ama, İlk İnsan ITaklan Beyannamesi ile Amerika Birleşik Devletleri Anayasası doğrudan masonik manifestolardır. Localarda tartışılan bu konulan Mason devlet adamlan resmileştirmişlerdir. Birleşmiş Milletler, UNESCO doğrudan ilhamlarını Masonluktan almış müesseselerdir.
Büyük Mason, ABD başkanı Franklin D. Roosevelt, ölümünden az önce, 1943 yılında “Yeni Dünya Düzeninin İnsanlık Mâbedi Birleşmiş Milletler Teşkilâtı olacaktır” demiştir. Bu söylemi, Roosevelt’in anı parkında granit taşlar üzerine yazılmıştır.
Türk Ordusu’nda yüksek rütbeli Masonlar kimlerdi?
Humbaracı Ahmet Paşa, Hobart Paşa, Namık Paşazade Hüseyin Cemil Paşa, Mehmet Rauf Paşa, Gazi Osman Paşa, Prens Mustafa Fâzıl Paşa, Fuat Paşa (Deli),Kudüs Valisi İzzet Paşa, Ahmet Aziz Paşa, İbrahim Ethem Paşa, Prens Aziz Hasan Paşa, Faik Süleyman Paşa (Büyük Üstat), Hüseyin Hüsnü Paşa, Ali İhsan Sâbis Paşa, Kâzım Özalp Paşa, (Meclis Başkanı) Ali Kemal Sanay Paşa, Ali Remzi Yiğitgüder Paşa, Zeki Doğan Paşa, Yümni Üresin Paşa, Eşref Manas Paşa, Cavit Yenicioğlu Paşa (Büyük Üstat).
Mason olan din adamları ve bilginleri var mıydı?
Mahmud Esad Efendi (Müderris) , Şeyhülislâm Musa Kâzım Efendi, Şeyhülislâm Hayri Efendi, Mustafa Hâfız Şükrü (Berlin Sefareti Baş İmamı), Haşim Veli (Sefaret imamı).
1948’de Masonluğun uyanmasında, Türkiye’nin demokrasiye geçiş ve hür dünyaya kabulü şartı olarak dış dünyanın baskısı oldu mu?
Türkiye Birleşmiş Milletler’e kabulünü istiyordu. B.M. kulislerinde ise, Türkiye’nin tek parti ile yönetildiği, baskı rejiminin sürdüğü, hattâ, tüm demokratik ülkelerde faal olan Hürmasonluğun kapalı olmasının bir baskı rejimi ürünü olduğu söyleniyordu.
İnönü’nün doktoru, daha önce Atatürk’ün doktoru, Büyük Üstatlık yapmış Mim Kemal Öke idi. Kapanış yıllarında İnönü Masonları kollamış, küçük para yardımlarında dahi bulunmuştu. İnönü, kendi Mason olmadan, Masonluğun ne olduğunu, kimlerin Mason olduğunu gayet iyi biliyordu ve 1948 yılında, Mim Kemal Öke’ye, Türk Masonluğunun artık uyanması gerektiğine dair mesajını verdi. Aynı yıl Türkiye Büyük Locası, 13 yıl süren bir uykudan sonra, teşkilâtlanarak, Ankara, İstanbul ve İzmir’de yeniden faaliyet göstermeye başladı.
Derince’de okul yaptırdınız. Finans kaynağınız nedir?
Celil Layiktez
Kaynak: Tesviye Dergisi Sayı 64