Leo Taxil’in İtirafları
Dâhi sahtekâr, aldatmaca ve hiciv ustası Leo Taxil Hürmasonluğun şeytanî bir mezhep olduğunu iddia ederek yazdığı kitaplarla bir taraftan insanlıkla alay ederek eğlenen, diğer taraftan da kitap satışlarından para kazanan ilginç bir kişidir. Katolik Kilisesine yaranarak sözde anti masonik araştırmaları için Vatikan’dan finansal yardım temin eden Leo Taxil, sonradan sahtekârlığını açığa vurarak Kilise ve Papa ile alay etmiş ve sonucunda da afaroz edilmiş, bu defa da Kilise aleyhtarlarına rekor sayıda kitap satarak köşeyi dönmüştür.
Hürmasonluğa bulaşmadan önce Leo Taxil başarılı bir aldatmacasında köpek balığı istilâsına uğradığını iddia ettiği Marsilya sahillerini kapatmaya muvaffak olmuş, Fransız bahriyesi sahil koruma gemileriyle olmayan köpek balıklarını imha manevralarıyla oyalanmıştır. Bir diğer başarılı aldatmacasmda, Cenevre gölünün dibinde bir batık kentin bulunduğunu iddia etmişti. Saygın ve kendini beğenmiş kakavan arkeologlar, böyle bir önemli buluşta geri kalmamak için, kendilerinin de zamanında, yalnızca Taxil’in hayal gücünün yaratmış olduğu bu batık kenti teşhis ettiklerini belirterek, istemeyerek bu aldatmacanın inandırıcı suç ortakları olmuşlardı.
Leo Taxil bu yöntemi hep kullandı. Masonlukla ilgili yapacağı ve Kilisenin saldırılarını destekleyecek içerikteki ifşaatlarının ilk önce Kilise tarafından onaylanması ve desteklenmesi gerekiyordu, bunun için de Kilisenin gözüne girmeliydi. Mason olduğu biliniyordu. Clamart Manastırının baş rahibi bir Cizvit pedere üç gün süreyle günah çıkardı ve daha inandırıcı olmak için işlemediği bir cinayeti itiraf ederek gerçekten pişman olduğuna rahibi inandırdı. Bu günah çıkarma eylemi tam bir başarı oldu, Kiliseye yaklaşıp Mason aleyhtarı kampanyalarına ifşaatları ile katılmak istediğini belirtince, Clamart Kilisesi baş rahibi kendisine kefil oldu.
Romantik ve saf 19. yüzyılda bazı Mason aleyhtarları, Hür Masonluğu Lüsi- ferizm’led), Satan’m Sinagogu olmakla suçluyordu. Bu suçlamalara göre Lüsi- fer’e “Işık Meleği” sıfatıyla üst derecelerde tapınılıyor ve bu sır alt derecelerde bilinmiyor. Böylece üyelerin çoğu bilmeden kara büyüye alet oluyor ve “Karşı Kilise “nin cemaatini oluşturuyordu.
Ünlü sahtekârımız halkın kolay aldatılabilmesini kendine sermaye edinerek, “Mysteres de la Franc-Maçonnerie devoilee” (Peçesi Düşen Hür Masonluğur (1) Lüsiferizm: Şeytanın isimlerinden biri Lüsifer’dir. Lüsiferizm: Şeytana tapma.
adlı düzmecesini yayınladı. Taxil’e göre, “Palla- dizm” veya Lüsiferci Masonluğun üst derecelerinin pişman rahibesi, Masonlar tarafından ölümle tehdit edilen Diana Vaughan, Fransa’da doğup büyüyen, Amerikan kökenli bir kadındı ve bir Amerikan yazı makinesi firmasını Fransa’da temsil ediyordu. Bilerek Leo Taxil’in aldatmacasına ortak olmuştu. Diana Vaughan’ın ifşaatına göre, Eski ve Kabul Edilmiş Iskoç Ritinin ritüellerini düzenleyen Hâ. Bü. Â. 33 dereceli Amerikalı Mason Albert Pike Palladizm’in başkanıydı ve her cuma günü saat 3’de kendisine gözüken Şeytanla istişare ederdi. Leo Taxil’in yazılarında, Kanal 7’nin yayınlarına ilham olan, üst derecelerde tertip edilen şeytanî ayinler de tasvir edilmektedir. Bunlardan birinde, gözü bağlı adaya Masonluk yeminine sadakatsizlik göstermiş bir insan olduğu söylenen canlı bir koyuna eline verilen hançeri saplaması sağlanır, sonra aday başka bir odaya alınır ve orada hâlâ atmakta olan koyunun kalbi, bir kılıcın ucunda, kendisine takdim edilir.
Leo Taxil’in aldatmaca ortaklarından Dr. Bataille, “XX. yüzyılda Şeytan” isimli kitabıyla bütün satış rekorlarını kırmıştı. Kitabında, Masonların Büyük Üstadı olan Lusifer, piyano çalan kanatlı bir timsah şekline girerek genç kızları korkutuyordu.
Leo Taxil’in büyük hasılat yaparak kendisini zengin eden antimasonik kitaplarından bazıları: Les Freres Trois Points; Le Cultedu Grand Archtect; Le Diable et la Revolution; Satan Franc Maçon; Le Vatikan et les Francs-Ma- çons.
19 Nisan 1897’de Leo Taxil Paris’te Coğrafya Cemiyetinin salonlarında, basını, kiliseyi, edebiyatçıları ve devrin diğer ünlülerini dâvet ettiği basm toplantı- smda, düzmecelerini âlenen açıklayarak, kolay aldatılma niteliklerinin kendisini kısa zamanda zengin eden budalalara teşekkür etmişti. 25 Nisan tarihli Le Frondeur gazetesi de Leo Taxil’in açıklamalarını manşetten vermişti.
Le Frondeur’ün haberi özetle şöyle:
“Cinayet itirafım olağanüstü başarılı oldu; Clamart Manastırı Rahibi sırrımı ifşa etmedi. Beni araştırmakla kendisine ruhumun derinliklerini araştırma görevim veren Kilisenin üst hiyerarşik otoritelerine “Leo Taxil mi?…. Ona kefilim” demekten başka bir seçeneği kalmamıştı
“Vatikan’ın şüpheciliği aşıldıktan sonra, kendimi nasıl onlara sevdirebilirdim? Aldatmacayı planladığımı ve de gerçekleştirdiğim zirvelere çıkarabilmek için, Kilisenin programında önemli bir yeri olan konuda puan kazanmalıydım.
“Katolik Kilisesini tetkik etmeye başladığım anda karar verdiğim bir hususu uyguladım. Bir yıl önce, Papa “Humanum Genus” fermanı ile ün kazanmıştı. Bu ferman militan Katoliklerin yerleşik fikirlerine aynen uyuyordu. Mason Gambeta “Klerikalizm, işte düşman!” demişti. Kilise de “Düşman Hürmasonluktur” diyordu. Buna göre, tertiplemeyi düşündüğüm, ve tadına önceden varmaya başladığım dev aldatmacanın temellerini atmanın en uygun yolu Hürmasonluğu lekelemekten geçmeliydi.
“Başta Masonlar hiddetlenmişlerdi; sabırla hazırlanan bu oyunun dünyayı kaplayan bir kahkaha ile sonuçlanacağım düşünememişlerdi. Kiliseye gerçekten katıldığıma inanmışlardı. 1881 yılında locamdan kovulmuş olmanın öcünü aldığım iddia ediliyordu. Locamdan atılmış olduğum gerçek olmakla beraber beni utandıracak bir olay olmamıştı. Sonradan elim bir tarzda aramızdan ayrılan iki kişinin kavgası söz konusuydu.
“Hayır!, öç almıyordum, eğleniyordum. Ve eğer bugün, bu kampanyamın temeli araştırılırsa, bana bu denli karşı olan Masonlar dahî kimseye zararımın olmadığını kabul edeceklerdir.”
Taxil, Kilise tarafından Hristiyanhğm şampiyon savunucusu olarak kabûlünün histerik bir tarzda gerçekleştiğini söyledikten sonra, bir köy papazının kendisini ziyaret ederek bir mucize gerçekleştirmesini rica ettiğini ilâve ettikten sonra, şöyle devam etti:
“Evet bir mucize gerçekleştirmemi istiyordu. Mucizenin nev’i hiç de önemli değildi, yeter ki bir mucizeye şahit olsun…. Ne istersin? Dedim, örneğin bu sandalyayı bir baston veya şemşiyeye mi çevireyim? (Gülüşmeler)
“istediğini anlamış ve nazik bir tarzda önerisini reddetmiştim. Rahip Fribourg’a döndüğünde, yalnızca yüksek tevazuum nedeniyle mucizeler yaratmadığıma inanmıştı.
“Aylar sonra bana kocaman bir gravyer peyniri kellesini yolladı; peynirin kabuğunun üzerinde bıçakla, dinsel sembollerle mistik hiyeroglifler kazımıştı. Her şeye rağmen bu çok lezzetli bir peynirdi, bir türlü bitmek bilmiyordu ve onu huşû içinde yedim. (Gülüşmeler çoğaldı, Bazı Katolik dinleyenler itiraza başladılar).
“Hürmasonluk hakkında yazdığım ilk kitaplar, aralara masum kısımlar sıkıştırılmış karışık ritilel derlemeleriydi. Yorum yapılması gereken her nokta, Masonluğun büyük üstadı olarak, Lilsifer Üstadı görmek isteyen Katoliklerin beğeneceği tarzda kaleme alınmıştı. Tartışmalı konularda yalnızca bir küçük imâda bulunuyordum, ileride ekeceğim tarlayı önce düzeltmek istiyordum, ondan sonra da çok verimli olacak aldatmaca tohumlarım ekecektim.
“KUTSAL PEDERİN HUZURUNA ÇIKMA
“iki yıl süren bu hazırlık çalışmasının sonunda Roma’ya gittim.
“ilk önce Kardinal Rampolia ve Parocchi beni kabûl ettiler. Her ikisinden de kitaplarımın mükemmel olduğunu duymak beni mutlu etti. Evet, kitaplar zaten Vatikan tarafından bilinen gerçekleri çok güzel açıklıyordu ve bu ünlü ritüellerin dine yeni dönmüş biri tarafından yazılmış olmaları da büyük bir şanstı. (Gülüşmeler)
“Eşkiyalar gibi iki yüzlü Kardinal Rampolia bana “sevgili bey” diye hitap ediyordu. Masonlukta Çıraklığın üzerine çıkamamış olduğuma ne kadar da üzülüyordu. Buna rağmen, üst derecelerin ritilellerini ele geçirebilmiş olmamın sayesinde, bunları yayınlamaktan daha doğal bir şey olamazdı. Kardinal, Vatikan ‘ın arşivlerinde bulunan ve okumuş olduğu dokümanların tümünü yazdıklarımda teşhis edebildiğini söylüyordu. Marsilya kentinin köpek balıkları veya Cenevre gölünün altındaki batık kent gibi, tümüyle tarafımdan uydurulmuş olan kısımları dahî tanıyabildiğini iddia ediyordu. (Alçak! Sahtekâr! Namussuz! Eşkiya! sesleri)
“Kardinal Parocchi’ye gelince, onu en çok ilgilendiren Kadın Masonlardı. Daha önce söylediklerimin hepsini zaten bildiğini ifade etmişti. (Gülüşmeler, homurdanmalar).”
Daha sonra, Taxil Diana Vaughan’ı nasıl bulduğunu anlatır. Ate olan Diana Vaughan, keyif duyarak aldatmacasına ortak olmuştu.
“Posta masraflarımızı azaltmak üzere özel posta şirketlerini o keşfetmişti. Londra’da ikamet ederken böyle bir şirketle çalışmıştı…
”19.cu Yüzyılda Şeytan” adlı kitabımı bu aldatmacada önemli bir rol oynayacak Bayan Vaughan ‘ı okuyucuyla tanıştırmak üzere yazmıştım. Adı Campbell veya Thompson olsaydı, sempatik Lüsifercimize Miss Campbell veya Miss Thompson diyecektik. Kendisini tesadüfen Fransa’da doğan bir Amerikalı olarak tanıttık. Ailesini Kentucky’li olarak gösterdik. Böylece onun hayat hikâyesine hiç kimsenin kontrol edemeyeceği mucizeleri katabildik. (Gülüşmeler) Bir başka neden de Palladizm’in (Şeytana tapan uydurma bir Masonluk) merkezini ABD’nin Charlestone kentine yerleştirmemizdi. Palladizm’in Büyük Üstadı, Güney Carolina Eyaletinde Eski ve Kabul Edilmiş Iskoç Riti’nin kurucusu ve Büyük Üstadı merhum General Albert Pike’ın kendisiydi. Bu çok bilgili ve ünlü Mason, tarikatın nur’ıı olmuştu. O, Şeytanî tarikatın ilk Papazıydı, dünyadaki tüm Masonların en büyük başkanıydı ve her Cuma günü öğleden sonra, saat 3’te Lüsifer’in kendisiyle, karşı karşıya istişare ederdi. (Kahkaha patlaması)
“Bu hikâyenin en ilginç yanlarından biri de birçok masonun kendiliklerinden olaya katılmalarıydı. Marsilya körfezlerinde köpek balıklarının peşine yolladığım hücumbotunun yanında bu bir zırhlıydı.
“Dr. Bataille’ın (Taxil’in aldatmacada ortağı) bana katılmasıyla zırhlı, filoya, Bayan Vaughan’ın da bizlere katılmasıyla, filo komple bir donanmaya dönüştü. (Gülüşmeler)
“Nitekim, “La Renaissance Symbolique” gibi bazı Masonik yayın organları, Lüsi- ferci Okültizm hakkında bir dogmatik sirküleri 14 Temmuz 1889’da yayınladı. Aslında tarafımdan yazılmış olan ve sözde müellifi Albert Pike olan bu sirküleri, Albert Pike adına Charlestone’dan Diana Vaughan getirmiş oldu.
“Albert Pike’ın ölümünden sonra kendisine halef olarak Adriano Lemmi’yi Lüsifer- ci Papa olarak tayin ettim – Lemmi Borghese sarayında değil, benim yazıhanemde Masonların Papası olarak tayin edildi- ve aralarında bir Italyan bakan da olmak üzere bir çok Italyan Mason bu tayini ciddiye aldılar. Italyan Masonları, basının sızdırmalarından mevcudiyetini öğrenmiş oldukları ve tüm dünyanın sözünü ettiği Palladizm ‘in ilkelerini, Lemmi’nin kendilerinden saklamasına üzülüyorlardı.”
Taxil sayfa, kısım, satır numaralarını da vererek, aldatmacanın gerçekten bir aldatmaca olduğunu ve Masonların Şeytana taplamalarmın yalnızca kendi mümbit hayal gücünden çıktığını ispatladıktan sonra konuşmasını aşağıdaki cümlelerle bitirdi:
“Sözlerimi tamamlamadan önce, tanımadığım bir aldatmacıya, zeki bir Amerikalıya teşekkür etmeliyim. Aldatmacılar dünyanın bir ucundan diğerine birbirlerini anlarlar, bunun için de görüşmeleri veya mektuplaşmaları gerekmez. Sevgili Kentucky vatandaşına teşekkür ederim. O, kendisinden hiç bir şey talep edilmeden “Louisville Courier Journal ’a Diana Vaughan ‘ı 7-8 yıldır tanıdığını, Avrupa ve Amerika ‘da bir çok gizli cemiyet toplantılarında kendisine rastladığını söyleyerek Diana Vaughan’ın iddialarına kefil olmuştu. Burada Bayan Vaughan’ın ömründe Amerikan toprağına basmamış olduğunu ilâve etmek isterim.
“Bayanlar, Baylar,
“Bugün Palladizm’in yıkılacağı sizlere söylenmişti. Daha iyisi, Palladizm artık yok olmuştur. Clamart Manastırında Cizvit Peder ‘e yapmış olduğu genel günah çıkarmamda, hayali bir cinayetle kendimi suçlamıştım. Bir günahımı daha ifşa edeceğim. Ben bir çocuk katiliyim. Palladizm artık tam ölmüştür. Babası onu biraz önce öldürdü. (Homurdanmalar, gülüşmeler. Katolikler Leo Taxil’i yuhalarken, Piskopos Garnier bir sandal- yanın üzerine çıkarak ahaliye hitap etmeye çalıştı, yalnız o da yuhalanarak sandalyasın- dan inmek zorunda kaldı….”
Ne yazıktır ki, bu son açıklama unutulmuş, Masonluğa saldırmak isteyen ve bu yolda cahil halkı istismar ederek reyting artırmayı deneyen bazı mihraklar halâ Leo Taxil’in düzmecelerini kendilerine malzeme yapmaya devam etmekteler.
Bu büyük sahtekârın hikâyesi burada bitmiyor.
Masonluktan kovulan Leo Taxil, Papa’nın gözüne girerek kitaplarını Vatikan’ın himayesinde satmış ve böylece satış rekorlarını kırabilmişti. Coğrafya Cemiyetinin salonlarında yapmış olduğu basın toplantısından yaklaşık iki ay sora, 20 Haziran 1897 gününde Leo Taxil “Hiç bir Zaman Yanılmaz Mukaddes Peder” diye hitap ederek Papa’ya bir ithaf yazısı yazdığı “La Bible Amusante” (Eğlenceli Kutsal Kitap) isimli ve Yaradılışla, Tanrıyla, Peygamberlerle alay eden 814 sayfalık bir kitap yayınladı. İthaf yazısının ilk paragrafı şöyle:
Kutsat Peder,
Bu yılın 19 Nisan gününden beri, yani şanlı Papalığınızın yirminci yılında, mutlu olmadığınız söyleniyor. Neşeli aldatmacamın beklenilmez sonu, bana anlatıldığına göre, basit bir peder Duchesne (2)gibi sizde büyük öfke yaratmış; zira, Kutsal Ruh ‘un dünya üzerinde elçisi olununca. Kutsal Güvercinden de sürekli ilham alınca, septik bir ate tarafından on iki yıl boyunca aldatılmış olunduğunun farkına varılması ve bu aldatılışın tüm dünya tarafından bilindiğinin bilinmesi, herhalde rahatsızlıkların ve aşağılanmanın en büyüğüdür. Papam benim, yanılmazlık dogmanızın üzerine ne de büyük bir kiremit düştü!…
3 sayfalık bu ithaf yazısını, Leo Taxil şöyle bitiriyor.
“Hadi Leon, naz etme. Cevap mektubunda bana bir ön-kutsama belgesini yollayı- ver.
Paris, 20 Haziran 1897.
Leo Taxil.”
Bu kitabın yayınlanması ile de ek bir servet kazanan Leo Taxil’in Kilise tarafından afaroz edildiğini ilâve etmem acaba gerekiyor mu?
(2) Peder Duchesne: Tiyatro ve vodvillerin popüler kahramanı. Büyük Fransız Devriminde halk kitlelerinin sözcüsü niteliğinde birçok ihtilalci broşür ve gazetenin başlığım oluşturmuş isim. (Petit Robert)
KAYNAKÇA
Dictionnaire de la Franc-Maçonnerie et des Francs-Maçons, Alec Mellor.
Les Freres Trois Points, Leo Taxil
Le Diable et la Revolution, Leo Taxil
Le Vatican et les Francs-Maçons, Leo Taxil
Le Culte du Grand Architect, Leo Taxil
La Bible Amusante, Leo Taxil
Satan Franc-Maçon, La Mystification de Leo Taxil presentee par Eugen Weber: The Confession of Leo Taxil, Jem Tresner, 33 , The Scottish Rite Journal, Ekim 1998. Tesviye Dergisi, Sayı 28, s.19: Leo Taxil, Celil Layiktez
Celil Layiktez
Kaynak: Tesviye Dergisi Sayı 38