Blog

KIT’A AVRUPASINDA MASONLUĞUN GELİŞMESİ

in Celil LAYİKTEZ Yazıları

Rene Pieyns, L’Itineraire du Compagnon’dan

(Fondation Marcel Hofmans) derlenmiştir. C.L

İngiltere Büyük Locasının kuru­luş yılı olan 1717 den sonra İngilte­re’nin dışında Hürmasonluk hızlı bir gelişme gösterdi. İngiliz İmparatorlu­ğunun uluslararası etkisi ile müstem­leke siyaseti sonucunda, ilk önce İngi- lizler için (askeri localar) sonra da ye­rel toplumlar için dünyanm her yerin­de localar kuruldu: 1725 Paris, 1728 Madrid, 1729 Bengal, 1731 Boston, 1733 Hamburg, 1734 La Hey, 1735 Ro­ma, 1736 Floransa, 1737 Cenevre, v.s. 1725 yılında İrlanda Büyük Locası, 1736 da İskoçya Büyük Locası kurul­du. 1790 yılında dünyada yaklaşık 3000 loca ve 300.000 Mason vardı.

Genelde sevilmeyen bir ülkenin meslekî bir kuruluşunun sembolizma- sına dayanan bir cemiyetin bu denli başarılı ve hızlı bir tarzda Kıt’a Avru­pa’sına yayılması hayret vericidir. Av­rupa’nın bazı ülkelerinde Masonluğa çok benzeyen kuruluşlar zaten vardı; onlar hemen Masonluğu benimsedi­ler; Aydmlanma çağı felsefelerinin lo­calarda gelişmesi entelektüel burjuva­ları çekti; Napolyon harpleri Masonlu­ğu Fransız ordularmm işgal ettiği böl­gelere yaydı; nihayet, Vatikan’ın afo­rozu protestanları ve Fransa, Belçika gibi Katolik (o tarihlerde Belçika Avusturya İmparatorluğunun hege­monyası altında Katolik bir ülkeydi) olup da Vatikan’ın baskılarına karşı çı­

kan ülke halkları tepki olarak Mason­luğu benimsediler.

Almanya’da 16. ve 17. yy.larda Steinmetzen tabir edilen inşaat işçile­rinin demeği İskoçya operatif locaları­na çok benziyordu (geleneksel âdetler, inançlı yaşam, yardımseverlik, çırak, kalfa, usta dereceleri, v.s.)

Fransa’da en eskileri 16. yy.a uza­nan ve Masonlukla, Hiram efsanesine kadar, bir çok yakınlığı olan Compag- nonage değişik mesleklerde localar şeklinde gelişmişti, ancak Compagno- nage daha çok, işçi sendikası gibi, pat­rona ve ustaya karşı işçiyi savunmak üzere çalışan cemiyetler halinde idi. İşverenlerle sürekli ihtilafta olan bu cemiyet sık sık polisin baskılarına ma­ruz kalıyordu. Masonluk Compag- non’lara (Refiklere) sığınak görevi yaptı.

Bonaparte zamanında, Fransız iş­galinde olan bölgelerde aristokratları ve nüfuzlu burjuvaları bünyesine alan localar, iktidarın güç kazandığı bir or­tam yaratıyordu. Paris’in teşviki ile tüm Avrupa’ya yayılan bu localar, Waterloo’dan sonra da yaşamlarını sürdürmüşlerdi.

Masonluğun hızlı gelişmesi, bu­gün olduğu gibi, o zaman da kaliteyi düşürmüştü. İlk yıllarda her yönden

en çılgın bir kaos yaşanıyordu: localar kuruluyor, hariciler teşvik ediliyor, te­mel ilkeler tesis ediliyor, ritüeller son şekillerini alıyor,Büyük Localar teşkilâtlanıyordu. Casanova ve Cagli- ostro gibi maceraperestler Masonluğa sızmayı başarmışlardı. Bir ara Fransa Grand Orient’ı lokallerinde kumar oy­nanmasını yasaklamak zorunda kal­mıştı.

Her başarı kıskançlığı uyandırır: kısa zamanda, her yönde psödomaso- nik teşkilatlar kurulmaya başlandı. 1751’de Baron K.G. von Hund’un “Stricte Observance” namıyla Alman Tampliye Şövalye nizamı, 1770’da, Fransa’nın Avignon kentinde “Rite Hermetique”, Londra’da 1781’de “An­cient Order of Druids”, 1786’da da “Ro­yal Order of Scotland H.D.M. of Kilwin­ning” kurulmuştu. Bu sistemlerin bazıları, halâ, zaman zaman ortaya çıkmaktadır. 18. yy.ın ikinci yansın­dan sonra millî Masonik teşkilâtlanmalarla bu anarşik duruma bir düzen getirilmeye çalışılmış, 1783’de Wilhemsbad’da olduğu gibi, millî Konvanlar tertip edilmeye çalı­şılmış veya kişisel gayretlerle çareler aranmıştır. Bu kişisel girişimlerin bel­ki de en önemlisi Andrew Ramsay’in (1686 -1743) Fransız Masonlarına hita­besidir. Ramsay, Masonluğu Haçlı se­ferlerine, oradan da Tampliye şöval­yelerine dayandırmaya çalışarak yeni lejandların kaynağını oluşturmuştur.

Ramsay dört ana hedef gösteriyordu: “İnsanlık; Açıklanması caiz olmayan sır; ard niyetsiz, saf ahlâk; Güzel san’atlar sevgisi”.

Özellikle Fransa ve Belçika’da ezoterizm ve okültizmin büyük etkile­ri olmuştur. Comte de Saint Germain (1710 – 1784) ilm-i simya sembollerini Masonluğa getirmiştir, “bilinmeyen fi­lozof” diye adlandırılan Louis-Claude de Saint Martin, “Martinizm” diye ad­landırılan mistik bir tarikat kurmuştu. Saint-Martin Elus Cohen tarikatının kurucusu Martines de Pasqually’nin müridi idi. Saint-Martin ve Pasqu­ally’nin Joseph de Maistre, Oswald Wirth ve Rene Guenon üzerinde bü­yük etkileri olmuştur. 1890’da Papus yeni bir Martinist nizam kurmuştur. Eliphas Levi (1810 – 1875) (asıl adı Alphonse Louis Constant), “okültizm” diye tanımladığı bir kabalistik doktrin geliştirdi. Eliphas Levi’nin 1856’da ya­yımladığı “Dogme et Rituel de Haute Magie” adlı kitabı çok popüler olmuş­tur. Yukarıda sayılanların dışında Ma­sonluğun ezoterizmini araştıran Kar­deşlerimizin isimlerini yakından bil­dikleri Fabre d’Olivet, Stanislas de Gu- aita, Sedir, Josephin Peladan, Saint – Yves d’Alveydre’i de sayabiliriz.

Tüm bu ritlerin, doktrinlerin ve üstatların başarısını Grand Orient’ın rasyonalizmine tepki olarak nitelendi­rebiliriz.

MASONİK ŞEHİR

lowa’da Shibboleth isminde bir köy kurulmuş, köy büyüyüp kasaba olunca ismi­ni Masonic Grove (Mason Korusu) olarak değiştirmiş: Kasaba daha da büyüyüp kentleşince ismi Mason City olmuş. Kentin kurucuları Masondu. .

Celil Layiktez
Kaynak: Tesviye Dergisi Sayı 24

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *