2000 Nolu NUR LOCASININ TAHSİS TÖRENİ – WASHINGTON
Washington tüzüklerine göre yeni kurulan bir loca özel izinle bir yıl müddetle ve bu arada her üç derecede başarılı çalıştıktan sonra berat sahibi olur. Yakından izlediğimiz Nur U.D. (D Locası bir 3° Yükseliş Törenini İstanbul’da yapmıştır.
Türkçe çalışan Nur Locasının üyeleri Washington’da yaşayan Türk ve Azerî Kardeşlerin dışında, Türkçe bilen ve değişik etnik gruplara ait Amerikan vatandaşlarıdır. Locanın Türkiye’den Onursal Kurucu üyeleri En Muh. Sahir Talât Akev, Pek Muh. Reşit Ata ve Çelil Layiktez Kardeşlerdir. Ona yakın Türk Kardeş Life Member (2) olmuşlardır. Loca’nm kurucu Üstadı Muhteremi, Önceki Büyük Üstat Robert Heyat K. dir. Robert Heyat K. Washington’da “Mehr” İran Locasının da kurucu Üstadı Muhteremliğini yapmıştır. İstanbul ve Washington arasında mekik dokuyan yeğeni Nader Hayet K. Nur Locasının Türkiye ile irtibatını sağlamaktadır. Locanın kurucu üyeleri arasında Washington Büyük Üstadı ile 6 Önceki Büyük Üstat vardır.
Haftanın programı bir hayli yüklüydü: 25 Mayıs: İran “Mehr” Locasının 10. kuruluş yıldönümü; 26 Mayıs: Nur Locasının tahsis töreni, 27 Mayıs: “Universal” Locasının ilk toplantısı; 28 Mayıs: Arlington Askerî Mezarlığına ziyaret ve Washington kentinin Masonik nirengi noktaları ile abidelerinin gezilmesi. Akşamları çeşitli resepsiyonlar tertip edildi.
Büyük Üstadımız En Muh. Sahir Talat Akev K. bu toplantıya Ön. Büyük Üstat Yardımcısı Pek Muh. Çelil Layiktez K. ile birlikte katılacaktı. Sağlık durumu izin vermeyince, yerine Büyük Üstat Yardımcısı Pek Muh. Yaşar Aysev K. geldi.
(1) U.D.: Under Dispansation = Özel izinle çalışan
(2) Life Member: Ömür boyu üye.
Mehr Locasının 10. yıldönümü (25 Mayıs 2000):
Birçok locanın delegelerini yolladığı bu toplantıyı İran – Azerî kökenli Büyük Üstat Mansur Hanefi K. yönetti. 10 kadar Ön. Bü. Üs. toplantıya katılmıştı. Ritüel Acemce, konuşmalar İngilizce yapıldı. Yaşar Aysev K. Büyük Üstadımızın ve Türk K.lerin selâm ve sevgilerini iletti ve bu arada “iyi ağaç meyvasmdan belli olur” Türk vecizesini Mehr Locası için kullandı.
Nur 2000 Locasının tahsis töreni (26 Mayıs 2000): çok kere Türkiye’de yaşadığımız törenin bir benzeriydi. Loca, mısır taneleri, şarap, yağ ve tuzla
kutsandı. Törenin sonunda Büyük Üstat Locaya bir kılıç takdim etti. Daha sonra, Üstadı Muhtereme ve Büyük Üstada çeşitli hediyeler verilirken, Yaşar Aysev K. de Türkiye Büyük Loc ası’nm armağanı, tabak ve madalyonu sundu ve bir baba ile oğlunun ilginç sembolik hikâyesini anlattı:
“Baba gazetesini okurken tam sayfa boyunda bir dünya haritasını görür ve onu makasla bir puzzle (3) şeklinde küçük parçalara bölerek, oğlundan parçaları tekrar birleştirmesini ister. Oğul iki saat uğraştıktan sonra görevi başaramadan parçaları babasına iade eder ve hayretle babasının bir kaç dakika içerisinde parçaları birleştirerek dünya haritasını yeniden oluşturduğunu görür ve bu hızlı başarının sırrını sorar. Babanın cevabı şöyledir: “Haritanın arka tarafında bir insan resminin bulunduğunu görmüştüm. Parçaları ters taraflarından birleştirerek insanı yeniden oluşturdum. İnsan doğru olunca dünya da doğru oldu”.”
Aysev K. Masonluğun görevinin insanları doğru kılmak olduğunu söyleyerek sözlerini bitirdi.
Universal Locasının ilk toplantısı (27 Mayıs 2000):
Universal Locasını, her milletin ve her dilin temsil edildiği sembolik bir dünya locası olarak tasavvur edebiliriz. Universal Locası tahsis edilmiş, numarası olan resmî bir loca değildir. Toplantı, Potomac Mâbedinde, 5 No.lu Potomac Locasında açıldı.
Ritüelik açılış ve kapanış esnasında her cümle, sürekli görev yerlerini değiştiren değişik kardeşler tarafından, değişik dillerde söylendi. Kullanılan diller: İngilizce, İspanyolca, Türkçe, Farsça, Fransızca, Almanca, Ermenice, Romence ve Cherokee’ce (bir Kızıl Derili dili). Çince bilmediğini ifade eden Büyük Üstat bir Çin ata sözü ile söze başladı.
Büyük Üstat içeri ahnmadan önce, beyaz kıyafetli, bellerinde silâhları ellerinde bayrakları ile dört Shriner (5) locanın ışıklarını yaktılar.
Büyük Üstat konuşmasmda, Nur Locası ile birlikte İstanbul’da Kon- vanımızda bulunduğunu, sofrada, yaşayan Masonluğun tezahürü olarak, iki düşman ülkeden, bir yanında Türkiye Büyük Üstadının, diğer yanında da Yunanistan Büyük Üstadının yer aldığını, iki ülke halkının peş peşe gelen depremlerde karşılıklı yardımlaşarak düşmanlığı dostluğa çe- virebildiklerini, bu olayın kahramanlarından birinin de Nasuh Mahruki’ K.’in olduğunu, Mahruki’nin daha önce Everest tepesine locasının bijusu- nu bıraktığını söyledi ve “dünya dili” olan “Hürmasonluk dilinin “ egemen olmasını temenni etti.
Washington Katedralinin Gezisi:
Washington Katedrali Okümenik bir abidedir. 20. yüzyılın başında inşa edilen bu katedralin çatısı altında yer yüzündeki her din icra edilebilir. Rehber Kardeşimiz, Katedralin vicdan özgürlüğüne bir abide olduğunu söyledi. İnşaatında devlet veya kilise yardımı alınmadı. Dolayısıyla hiç bir cemaata da bağımlı değildir.
(4) Silâh gizlenmedikçe taşınması serbestmiş.
(5) EKSR ‘nde 32 ° nin bir kolu, üniformaları, fes ve kılıçları, renkli resmi geçitleri ile tanınan ve bu arada 30 a yakın çocuk ve yanık hastanesini finanse eden cemiyet.
Katedral Masonik sembollerle doludur ve bir Masonik mâbet şeklinde inşa edilmiştir. Giriş Batıda, Altar Doğudadır, cemaatin oturma yerleri Güney ve Kuzeydedir. Vitraylarda Hazreti Süleyman Mâbedinin inşaatı, iki sütun, İkinci Dünya’ Savaşında gökten inen paraşütçü birlikleri (demokrasinin koruyucuları), Zeus, her şeyi gören göz, aydan gelen taş gibi Masonik veya insanlığa ait semboller görülmektedir. Batıda, hemen giriş kapısının yanında, aziz heykelleri yerine, Koruyucu ve Gözcü durumunda, biri beyaz mermerden, diğeri de siyah taştan yontulmuş olarak ABD’nin kurucusu Washington ve demokrasinin koruyucusu Lin- coln’un heykelleri durmaktadır. Genelde, siyah – Beyaz motifinin çokça kullanıldığı görülmektedir. Girişte, döşemenin üzerinde ABD arması bulunmaktadır. Armadaki Kartal 33 dereceli Eski ve Kabul edilmiş İskoç Ritmin sembolüdür. (Tüylerinin sayısı 33’tür). Kartalın ağzında tuttuğu şerifin üzerinde E Pluribus Unum (Çokluktan çıkan birlik) yazılıdır. Kartalın
sol pençesinde tuttuğu oklar gücü, sağ pençesinde tuttuğu zeytin dalı da barışı simgelemektedir. Burada sembolizma olarak, savaşm yalnız barış hazırlığı olarak kabul edilebileceği ifade edilmektedir. Kardeşlik zinciri içinde yer alan ve ilk kurucu 13 eyaleti temsil eden 13 yıldız çizgilerle birleştirildiklerinde, Hz. Süleyman’ın mührü olan altı köşeli yıldız ortaya çıkmaktadır. Katedralin ortasında da Tampliye haç’ı dikkati çekmektedir (Tampliyelerin Kilise tarafından afaroz edildiklerini ve Masonluğun esin kaynağı olduklarını burada hatırlayalım.)
Rehberimiz Amerikan halk felsefesini ilginç bir şekilde özetledi: “Hükümet ateş gibidir. Akıllı olduğu zaman, uzaktan serinlik gelir, yaklaştığında, asgari ihtiyaçları karşıladığından, ısı yükselir. Hiç bir zaman ateşin fazla yaklaşmasına, iç işlerinize karışmasına izin verilmemelidir. Ateş kendi kendine bırakılırsa, büyümeyi, yangına dönüşmeyi sever. Ateşi daima kısıtlamak gerekir. Bu nedenle Hükümetin yetkileri kısıtlı olmalıdır (limited government). ABD Anayasasına göre Enformasyon, Din ve Kültür bakanlıkları yoktur”.
Arlington askeri mezarlığı:
Başkan Kennedy’nin de mezarının bulunduğu bu mezarlıkta savaşırken ölmüş her dinden askerler defnedilmiştir. Bir hizada, uçsuz bucaksız, hepsi aynı boyda, ama üzerlerindeki semboller değişik mezar taşlarının bazılarının üzerinde haç, hilâl veya yıldızın yanında gönye – pergel de vardır.
Otobüsten regalyalarımızı kuşanmış olarak inmiş, başımızda bayrakları ve silâhları ile 4 Shriner, şiddetli yağmur altında, Meçhul Asker abidesine kadar ikili kol halinde yürüdük ve anıtm önünde, kalabalık bir halk topluluğu ile birlikte, nöbet değişimini seyrettik. Daha sonra Shri- nerların eşliğinde icra ettiğimiz törende, Büyük Üstat, Universal Locası, dünyada barış ve Masonluk temaları üzerine, yağmur nedeniyle kısa tutmaya çalıştığı bir konuşma yaptı. Kuzey Amerika’yı temsilen, Shrinerler ABD, Canada, Meksika ve Panama bayraklarını taşıyorlardı.
Washington: Masonik Mâbet şeklinde Planlanmış Kent Mimarisi
Eyaletler arasında hangisinin başkent olacağı kavgasını çözmek üzere Washington kenti, 3 eyaletten toprak alınarak ortaya çıkarılmış yapay bir kenttir. Eyalet olmadığı için Washington DC ‘nin senatörü yoktur. Daha doğrusu, Senatoda kentin sorunlarını izleyecek, oy hakkı olmayan, özel statüde bir senatörü vardır.
Washington Başkent olarak inşa edilmiştir. Şehir mimarisi bir masonik mâbedi simgelemektedir, şöyle ki:
Kapitol, Senato ve Anayasa Mahkemesi (Supreme Court) kentin Do- ğusundadır. Hukuk her şeyin üstündedir.
Lincoln Memorial Abidesi Batıdadır. Bu birinci nâzır kürsüsüdür. Lincoln sistemi kurtarmıştır. Koruyucudur.
Jefferson Memorial Abidesi Güneyde, ikinci Nazır kürsüsü pozisyonundadır. Jefferson öğretmendir.
Beyaz Saray Kuzeydedir. Başkan tevazu ile hareket etmeli, kral olmadığını hatırlamalıdır. ;
Birbirine paralel Constitution (Anayasa) ve Independance (Özgürlük) caddeleri mâbedin iki sütunudur.
Üzerinde “G” harfi bulunan Washington Abidesi kentin merkezindedir.
Potomac Nehrinin yanında, Roosevelt anı parkının karşı sahilinde, bir taş obelisk var. Obeliskin tepesi Alüminyum ile kaplanmıştır. Görüntü, bir dolarlık banknot üzerindeki tepesi traşlanmış piramidi andırmaktadır. Alüminyum kısmın üzerindeki pencere uzaktan Masonik sembol olan “göz”e benzetilmiştir.
Franklin Delano Roosevelt anı parkı:
Doğayı çok seven Roosevelt’in anısına inşa edilen parkta, yeşillikler arasında, granit kayalar üzerinden akan şelaleler var. Her granit kayanın üzerinde Roosevelt Kardeşin vecizeleşmiş söylemleri yazılı. İşte bunlardan not edebildiklerim:
- Amerikan vatandaşları arasında unutulmuş insan veya unutulmuş ırk olamaz.
- Korkacağımız tek şey korkunun kendisidir.
- Her zulmün, her adaletsizliğin ve nefretin medeniyetimizi yıkmak için yapı taşlarının arasına çakılan bir kama olduğunu biliniz.
- Savaşın sonunu değil, her çeşit savaşın başlamasına bir son istiyo
- Yeni Dünya Düzeninin İnsanlık Mâbedi Birleşmiş Milletler Teşkilâtı olacaktır.
- Konuşma Özgürlüğü – İbadet Özgürlüğü – İhtiyaçtan kurtulma Özgürlüğü – Korkudan Kurtulma Özgürlüğü.
- Yarının yapılanmasına tek limit bugünkü tereddütlerimizdir. Güçlü ve aktif inançla ileri doğru yürüyelim.
- Hukuk Yasası Halk yasasına denge olmalıdır.
- Tüm insanları askeri bir sistematik içine sokarak totaliter hükümet sistemlerini kurmayı tasarlayan bir avuç egemen kişi bu sisteme yeni düzen admı vermektedirler. Bu ne yenidir ne de bir düzendir.
- SAVAŞI GÖRDÜM. Savaşı karada ve denizde gördüm. Yaralılardan akan kam gördüm. Çamurun içinde yatan Ölüleri gördüm. Yıkılan kentleri gördüm. Aç çocukları gördüm. Anne ve zevcelerin ıstırabını gördüm. SAVAŞTAN NEFRET EDİYORUM.
Celil Layiktez
Kaynak: Tesviye Dergisi Sayı 46