Blog

ZIRH ÜRETİCİLERİ VE LONCALARI

in Celil LAYİKTEZ Yazıları

5.-6. yüzyıl Avrupa’sında kullanılan zırhlar 14. yüzyıla kadar çok az değişi­me uğramıştır. Silâhşorların başlarını miğfer,, vücutlarını da örme zırh korurdu.

Örme zırh esnek olduğundan giyimi rahattı, kılıç kesmelerine ve basit oklara karşı iyi bir koruma sağlıyordu, ancak topuz gibi silâhların ezici ve kırıcı darbele­rine karşı korumadığından altına yastık koymak gerekiyordu.

Dünyanın bilinen ilk silâhsızlanma konferansı diyebileceğimiz 1139II. Late- ran Konsilinde, Haçlı seferlerinde Müslümanlara karşı kullanımın dışında, arba- let yasaklanmıştı. Ancak bu yasağa hiç bir zaman uyulmadığından ve 300 m.ye kadar etkili olup attığı zırh delici oklar karşısmda örme zırhlar yetersiz kaldığın­dan, çare

olarak önce örme zırhın halkaları küçültüldü ve çift kat olarak kullanıl­maya başlanıldı, bu çözüm de yetersiz kalmca örme zırhın zayıf bölgeleri çelik levhalarla takviye edildi. Zamanla bu örme – levha karışımı zırh, yerini tümü lev­hadan yapılmış zırhlara terk etti.

Dominiken rahip Galvano Flamma (1298-1344), yüzden fazla örme zırhtan gömlek üreticisinden ve onlara çelik halka yetiştiren sayısız demirci işçisinden söz eder. Bu işçiler loncalarda örgütleniyorlardı ve Batı Avrupa’nın sanayi mer­kezlerinin tümünde örme zırh üreticilerinin güçlü loncaları kurulmuştu.

Levha zırhı örme zırhtan çok pahalıydı ve 15. yüzyıla kadar ancak zengin şö­valyeler böyle bir zırha sahip olabiliyorlardı. 1560’dan sonra ateşli silâhların dev­reye girmesiyle, önce demir yerine çelik kullanılmış, zırhlar kalınlaştırılmış, son­ra da kullanılamayacak kadar ağırlaştıklarından talep azalmış ve 1650’ye doğru meslek terk edilmeye başlanmış.

Başka mesleklerde de olduğu gibi, zırh üretimi genelde bir aile işiydi, meslek sırları ve yeni gelişmeler babadan oğula intikal ederdi.

Zırh üretiminde, demircinin işi bitince, sıra parlatma değirmenlerine gelirdi. Su gücü ile suyun içinde büyük hızla dönen zımpara taşları ile zırh levhaları par­latılırdı. Sonra sıra saraciyeye gelirdi: parlatılmış levhaları deri şeritlerle birbiri­ne bağlamak, zırha deriden astar ve koruyucu eldivenleri yapmak saraçların işiy­di. En sonda oymacı ve kakmacılar devreye girer, bitmiş zırhı süslerlerdi.

Zırh üretiminin merkezi İtalya idi. Loncaların mesleğin icrasının kısıtlama­dığı, ihracat için toplu politika uygulayan Milano’lu zırhçılar 1450 yılında ünleri­nin en yüksek noktasındaydılar ve batı ile güney Avrupa’da fason zırh ihracat te­kelini ellerinde bulunduruyorlardı. Milano’ya en büyük rakip, başka bir İtalyan kenti, Brescia idi. Brescia’lı zırhçı Michelotti delle Corazzine, Sultan II. Bayezid (1438-1512) için de bir zırh yapmıştı.

Zırh yapımında, İtalya’dan sonra, Almanya’nın Köln ile Rhine Westphaiien bölgeleri ihtisaslaşmıştı. Köln’de 1399’da levha zırh üreticileri, örme zırh üretici­leri loncasından ayrılarak ayrı bir lonca kurdular. Levha zırhlar için talebin bü­yüklüğü nedeniyle parlatma değirmenleri yetersiz kalınca kent meclisi altı yeni parlatma değirmeninin inşasma karar aldı. Değirmenlerin tamamlanmasından sonra da, bölge, Avrupa’nın levha zırh seri üretiminin merkezi oldu.

Alman zırh üreticileri aile boyu küçük atölyelerde çalışırlar ve dışarıdan çok az usta veya çırak işçi alırlardı. Özellikle Nürenberg’de bu atölyelerde büyük bir ihtisaslaşma görülmektedir. Her usta başlık, kolluk gibi zırhın bir parçasmın üre­timi konusunda başarılı bir smav vermeliydi. Ancak bundan sonradır ki, böylece ihtisas sahibi olduğu kabul edilen parçayı üretme iznini loncasından alabiliyor­du.

Bu derecede yüksek ihtisaslaşmayla bir nevi seri üretime geçen Nürenberg zırhçıları demir madenlerinin yakınlığının da avantajını kullanarak, kısa zaman­da ateşli silâhlara dayanıklı ve diğer zırhların seri üretiminde Avrupa’da bir nu­mara oldular. 1363 yılında, raftan hazır alman parçaların montajıyla, IV. Char- les’ın ordusu için sipariş ettiği 1816 adet zırh, çok kısa bir zaman içinde teslim edi­lebilmişti. Macar sınırına yakın olmaları ikinci bir avantajdı. 15. yüzyılın ikinci yarısından itibaren sürekli Osmanlı tehdidi altında yaşayan Macar şövalyeleri onlara kârlı bir pazar yaratmıştı.

İngiltere’de kendi loncalarını kuran levha zırh üreticileri, The Guild ofHeau- mers (1) adıyla 1347’de Londra belediyesinden beratlarını almışlardı. Bu lonca, daha sonra tüm İngiltere’de örgütlenerek, Zırh Üreticileri Loncaları Federasyo­nu diyebileceğimiz, The Royal Armourers’ Company adıyla 1453’de Kraliyet bera­tına sahip olmuştu.

İngiliz zırh üreticileri Kıt’a Avrupası pazarında, ince işçilikte hiç bir zaman İtalya zırhçılarına rekabet edememişlerdi. Günümüzün giyimde moda ve stil ko­nularında lider olan İtalyanlar, Orta Çağda da zırh modasının lideriydiler. Seri üretimde, sağlamlıkta, diğer ülkeler de başarılı olabilirdi, ama süslemeler İtal­yanların işi idi.

LONCALAR:

Ortaçağ esnafı çalışma şartları ile üretimin planlanması ve çırakların ustala­rına bağlanma şekillerini ayarlayan loncalar kurmuştu. Zırh üreticileri loncaları­nın amaçları, diğer meslekî loncalarla aynı idi. Üyeler dış rekabete karşı korunu­yor ve bir nevi sosyal sigorta sistemi işliyordu. Loncaların önemli bir işlevi üyele­rinin üretimini kalite açısından denetlemekti. Loncalarm güç ve yetkileri kent be­lediyelerinin kendilerine verdiği beratların ayrıntılarından anlaşılmaktadır.

İlk beratını kent belediyesinden 1391 yılında alan Köln kenti örme zırh ya­pımcıları hakkında ilk resmî bilgileri kent belediyesinin 1293 tarihli kayıtlarında

(1) Heaıımers: (Eski İngilizce) zırh başlığı yapımcıları

bulunmuştur. Bu beratta, her çırağın ustasına altı yıl süreyle hizmet etmekle yü­kümlü olduğu ve her ustanm en çok üç kalfa istihdam edebileceği belirtilmişti. Loncaya bağlı tüm ustaların ürünleri, lonca yönetim konseyinin tayin ettiği yal­nızca tek bir usta tarafından kent dışmda pazarlanabilirdi. 1397’den itibaren bu hüküm kaldırılmış ve ürünlerinin lonca standartlarına uygunluğu lonca konse­yinin tayin ettiği üç usta tarafından onaylanarak zırhın üzerine mühürlerini vur­maları şartı ile, ustalar kendi ürünlerini doğrudan pazarlama hakkını kazanmış­lardı.

1385 tarihli Nürenberg zırh yapımcıları loncasmın beratına göre her çırağın bir kentli vatandaşm oğlu olması gerekiyordu. Özgürlüğünü kazanabilmesi için her çırak, dört yıl müddetle ustasma bağlı olarak çalışmalıydı. Ustanm tek bir çı­rak ve iki kalfa istihdam etmeye hakkı vardı. Bu son kısıtlama pazarın küçük ol­duğuna işarettir.

Ustalığının tescili için kalfa, loncaya bağlı beş ustanın onaylayacağı bir zırh parçası yapmalıydı. Bu parça, başlık, göğüs zırhı, kol veya bacak zırhları ve bun­ların bağlantıları ile zırhlı eldivenler olabilirdi. Aday bu parçaların hepsini veya yalnızca birini sınav heyetine sunabilirdi ve yalnızca yapımma ehliyet kazandığı parçaları yapmasına izin verilirdi. Nürenberg zırhçı ustaların çoğu birden fazla parça yapma ehliyetine sahip olmakla beraber zırhın tümünü yapamazlardı. Bu nedenle de Nürenberg zırhçılan, ölçü üzerine özel sipariş alamazlar, daha çok parçaları raftan hazır olarak toplanabilecek seri üretim zırhlarını yaparlardı. Da­ha kârlı olan fason piyasasını tümden kaybetmemek üzere, bazen bu kurala istis­nalar yapılabiliyordu. 1543’de Valentin Siebenbürger adlı ustaya Prusya Dükü Albrecht için özel bir zırh yapmasını sağlamak üzere, lonca konseyi tarafından fazladan iki kalfayı istihdam etmesine izin verilmişti. Aynı ustaya, 1551 yılında, imparatora ateşli silâhlara dayanıklı bir zırh yapması için aynı izin tekrarlanmış­tı.

Loncanın istihdam kısıtlamasını aşabilmek için bir başka yasal yol vardı. Si­pariş sahibi teslimattan sonra ödemede gecikebilirdi, bu arada gelebilecek başka siparişleri de karşılayabilmek üzere, usta tekrar ham madde satın alacak kadar sermaye gücüne sahip olmalıydı. Sermayesi yetmeyen ustalar, istihdam ettikleri iş gücünün kapasitesini aşan siparişler alan ustalara, taşeron olarak hizmet vere­biliyorlardı. Berata göre, taşeronlar, yaptıkları parçalar için ehliyet sahibi ve Nü- renberg’li olmalıydılar. Kentin dışında üretilen zırh veya parçaların kent içinde satılması yasaktı.

Bu kurallar kentten kente değişebiliyordu. Örneğin, Viyana’da zırh yapımcı­ları, üzerine kendi markalarını vurmaları kaydıyla, kent dışından zırh satın ala­bilirlerdi. Ancak, aynı ustalar madde veya yeni aletler satın alacaklarında lonca konseyine bilgi vermeye mecburdular. Böylece, isteyen lonca üyeleri, eşit şartlar­da alım yapabilirlerdi. Her ustanın ancak bir dükkânı ve bir demirci ocağı olabi­lirdi.

Nürenberg’de, 1507 yılında işlerin açılmasıyla ustalara dört kalfayı istih­dam etme izni verilmişti. 1547’de yaşanan kriz üzerine de bu rakam üçe indiril­mişti.

Nürenberg beratı katı kurallarla yönetilen bir loncanın örneğini sergilemek­tedir. Oysa, fason zırh üretiminde ihtisaslaşan Augsburg kentinde kaprisli müş­terilerin ayrıntılı ve acil siparişleri karşılanıyordu ve bu nedenle lonca kuralları esnek olmalıydı. Ancak, işlerin bozulduğu 1562 yılında lonca tahditler koymaya mecbur kalmıştı. Azalan siparişler ustaların arasında eşit bölünmeliydi. Beratla­rına göre, işçi dört yıl çıraklık ve dört yıl kalfalık yaptıktan sonra ustalık sınavına aday olabilirdi. Kalfa, bir ustanın dul kalmış eşi ile evlendiğinde, kalfalık mecburi süresi hükümsüz kalarak doğrudan ustalık başvurusunda bulunabilirdi. Bir us­tanın oğullan için de bu süreler geçerli değildi. Augsburg zırh yapımcıları kalite­nin lonca standartlarına uygunluğunu saptayacak dört ustadan oluşan bir ko­misyonu seçerlerdi. Her vurduğu mühür için Komisyon bir pfenning tahsil eder, markasız bir zırhı satan ustaya da iki florin ceza keserdi. Nürenberg loncasının aksine, Augsburg loncası sınav parçası olarak bir bütün zırh isterdi.

Milano’da bir zırh işçisinin ustalık ehliyeti için başvurusu, meslekte kesinti­siz sekiz yıl çalıştığı saptandıktan sonra mümkündü. Usta adayı bir sınav için bir zırh parçasını lonca konseyine sunmalı ve ustalığı kabul edildiğinde markasını tescil ettirmeliydi.

Daha önce belirtildiği gibi İngiltere’de, zırh başlığı yapımcılarının loncası 1347 yılında kurulmuştu. Onaylanan başlıklara loncanın mührü vurulur, mü­hürsüz başlıklar satılmazdı. Loncanın defterleri lonca dışı ustalarını çalışmalarını ve ürünlerinin satılmasını önlemek üzere kentin ihtiyarlar heyeti mahkemesine yapılan başvuruların ve onlarla ilgili müzakerelerin tutanakları ile doludur.

İngiltere’nin Royal Armourers ‘Company Loncası 19. Yüzyılın sonuna kadar varlığını koruyabilmiştir. Lonca, son olarak 1877yılında, Londra Belediye Baş­kanlığına 27 adet merasim zırhını teslim etmiştir.

İngiliz zırh yapımcıları loncasında çıraklık süresi çok uzundu. Bu süre, ge­nelde yedi yıl olmakla beraber, bazen dokuz, on, hattâ on dört yıla kadar çıkabili­yordu. Şüphesizdir ki çıraklık sisteminin getirdiği en büyük avantaj ucuz el eme­ğiydi. Çıraklar sürekli gözetim altında tutulurlardı, çok çalışmaları gerekiyordu, kılıç kulüplerine üye olamazlar, kılıç kuşanamazlardı. Kavga ettikleri, zar oyna­dıkları veya kötü şöhretli yerlere gittikleri saptanan çıraklar Guild Hall’O de kamçılanarak cezalandırılırlardı.

Batı Avrupa’nın tümünde loncalar tescilli markaları ile ürünlerini denetler­lerdi. Böylece, bozuk mallarla ehliyetsiz işçiliklere karşı mücadele edilebilirdi. Tüm loncalarda olduğu gibi, zırh yapımcıları da loncalarının şöhretini titizlikle ve azimle korurlardı. Loncanın markasının zırha vurulması, ürünün belediyenin onayladığı tetkik heyetinden geçtiğini gösterirdi. Nürenberg loncasına 1499 yı­lında verilen berata göre, ustalar, ilki kaba işin bitiminde İkincisi de parlatma işin­den sonra olmak üzere, yapıtlarını iki defa mühürletmeliydiler. Metale derince nüfuz eden lonca konseyi mührü kent armasının tümünü veya bir kısmını içerir­di. Yalnızca malzemesinin yarısından fazlası çelik olan zırhlara bu mühürleme yöntemi uygulanır, adî demirden olan zırhlara kent markası vurulmazdı.

(2) Guild Hall: Lonca Sarayt

Celil Layiktez
Kaynak: Tesviye Dergisi Sayı 32

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *